Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Mısır Tavuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Şataf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Süs
- Dolanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Kâmilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Toptan, Hep Birden
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Himayecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Kıtipiyoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Kötü
- Okumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Çalışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, İşlemek
- Muvasala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- İnfial kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenme
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Seyran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinme, Gezme
- Darbelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Maldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- Bellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çapalamak, Öğrenmek, Sanmak
- Cellat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Özenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtina Etmek, Yeltenmek
- Reseptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almaç
- Somurtkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abus, Karakabak, Suratsız, Asık Yüzlü
- Kodak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Odbaşı
- Muhammedî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Meydana Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak, Olmak, Ortaya Çıkmak, Baş Vermek, Çıkmak
- Yangın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Coşkunluk, Düşkün
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Tekevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Harfler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurufat
- Bibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Varlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palazlanmak
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Payitaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü