Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Simsarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Serpuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Neve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torun
- Far kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
- Litografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı
- Pahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Aksi, Hantal, Ters
- Mühür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Kaşe, Metal
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Leylaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Mantarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
- Katetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
- Taş Arabası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Çözme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Akaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark
- Çirkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Fuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Balsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine, Ağaç Sakızı, Belsem
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Etkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Zıpzıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Hitaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
- Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Baştan Sona kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
- Veda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü