Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Çökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- İfrite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadaloz
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Hürmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hürmetli
- Uyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İntibak Ettirmek
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Tekellüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Candan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlikli, İçten, Samimi, Yürekten, Gönülden
- Rey Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- Şekilcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimcilik
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- İtimatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
- Daimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemişelik, Sürekli, Temelli
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Anons kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Bilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cahil
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Mehabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Müzd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
- Sürür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Şaşırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize
- Saflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- Sançmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Saplamak, Rekzetmek
- Mülemma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca, Karma
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Kâhı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marul
- Mikâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küp
- Radyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petek, Isıtaç, Soğutaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü