Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yahudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musevi
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Kemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Yerleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak, Oturmuş, Mütamekkin, Beledi
- İnançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Tasrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Taşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
- İstihza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
- Hitam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Bitim
- Teorisyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Yönelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
- Ayrıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Detay, Teferruat, Tafsilat, İlim, İncelik
- Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Korkunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Müthiş
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Sima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kimse, Yüz, Çehre, Surat
- Gözletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Biteviyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
- Fert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Frapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpıcı, Göz Alıcı
- Tesirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Hararet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık, Coşkunluk, Isı, İsilik, Susuzluk
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Ruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Bakraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Geçerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç
- Sismoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilim
- Plansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
- İkilem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
- Katlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül Etmek, Dayanmak, Çekmek, Dözmek, Götürmek, Hazmetmek, Kaldırmak, Taşımak, Yutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü