Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ynelmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Büyülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Bırakmak, Efsunlamak, Cadılamak, Sihirlemek, Teshir Etmek
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- İade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
- Farzımuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmayacak Şey Ama Tutalım Ki
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Deformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsizleşme
- Çelmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Yadırgatıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf
- Meczup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sapık
- Derman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
- Sarahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belginlik, Belirginlik, Açıklık, Aydınlık
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Vadeli Pul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- Tasarruf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
- Mübalağakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartılı
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- Şekavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk
- Tıpatıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Tufeyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Bukağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Silik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Tıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokmak
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Anemon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manisa Lalesi, Dağ Lalesi
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Koyulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- İmam Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- Muktesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Perdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Açık Saçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Müstehcen
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
- Motor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Traktör
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü