Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Püskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
- Utarit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
- Kösteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
- Tecavüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak, Hücum Etmek, Namusa Sataşmak, Aşmak, Geçmek, Göğmek
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Kıyı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar, Sahil, Kumsal, Kırak, Yaka
- Anlaşılmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muamma
- Fizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hikmet
- Ambalajcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıtçı
- Üçüncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
- Aforizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Sinyal Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna Çalmak
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Samimiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenliksiz
- Kıvracık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- Kovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Peteği, Arı Teknesi, Yayık
- Abartmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilamübalağa
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Serkeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma
- Acılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Tuluatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlamacı
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Çiyleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti
- Kızıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Pudra
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
- Daktilograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daktilo
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Tersane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- İndeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge, Liste
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Darp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, Vurma, Vuruş, Çarpma
- İptida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin
- Himaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
- Kahve Parası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Tarumar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darmadağın, Dağınık, Karışık, Perişan
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü