Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaslanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Ağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Duyulan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Girizgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Gerekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
- Eşeysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Hapşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Vazgeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Dönmek, Geçmek, Terk Etmek
- Haşinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik
- Lehim Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
- Nazara Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlamak
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Kumbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
- Akla Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Uygun
- Huluskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Kabartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
- Genlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Repertuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Tabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlatım, Deyim, İfade, Yorma, Yorum
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Subay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Zabit
- Stoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- Tamamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
- Sema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökyüzü, Gök
- Koçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucaklamak
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Düpedüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü