Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Mafevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
- Enfes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade, Çok Güzel, En Güzel
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
- Mızıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
- İhsanıhümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe
- Suikast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komplo, Yağınma, Yağınç
- Gülümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebessüm
- Katletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Masal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nağıl
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Tayfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Hizip, Oymak, Uşak, Yardakçı, Koşuntu, Maiyet
- Epidemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
- Tarifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımsız
- Saklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Mini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Ufak
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Tehi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Tövbekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
- Haydutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk
- Buhari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
- Kalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Kalmış, Noksan
- İçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Bozulmak, Kırılmak
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Deterjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
- Ova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı
- Elenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Yığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
- Edibane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazik
- Semirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Tedvir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
- Tumturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Şatafat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü