Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haydutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Rücu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Arınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Rahatlamak
- Sivilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak
- Devran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Çağ, Dünya, Kader, Talih, Zaman, Yaşam Ve Evren
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Aktarma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak
- Ziyaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Uğramak
- Bünye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Yapı
- Hükmetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Rabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bağlama, Bent
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Vefat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- İlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Şarkşinaslık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
- Lazımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Safiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Takas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş
- Ahmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Pirelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak, Tasalanmak, İşkillenmek, Şüphelenmek
- Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
- Şantör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Erkek)
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Derhâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Mühürsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgasız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü