Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Rapor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirge, Anlatım, İfade, Yazanak
- İçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Abitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitlik
- Basiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
- Sismoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilim
- Endoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçderi
- Dikişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
- Piyade Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Bilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrfan, Vukuf
- Tenhalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlık
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Aymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayılmak, Uyanmak
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
- Çamaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster İstemez
- Zengin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Ölçülülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
- Tenzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Epik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
- Sandalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Ekincilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ziraat
- Kıraat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Husus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön
- Büklüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- İltisak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Hâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Kürecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Doğuşlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Buzlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü