Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Onaylama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Kabul, Tasdik, İzin
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
- Havale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
- Oyken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Duraksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Uzayadamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozmonot, Astronot
- Süreyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Döşenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru
- Kriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Yuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Kaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme
- Deruni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Kütüphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
- Babacan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Olgun, Kalender, Meşrep, Mihriban, Sevimli
- Stopaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Panorama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörü, Geniş Görünüş, Genel Görünüm
- Yeleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- Önsezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, İçe Doğma, Hissikablelvuku
- Amacıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Dümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Hile, İdare, Sükkân, Yönetim
- Düzenleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
- Derakap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü