Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Yayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
- Şamar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat, Şapalak
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Kolonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Karakaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Yuvarlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
- Döl Eşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Son
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Eğiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Fert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey
- Taç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan
- Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Fahri, Arzulu
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Mahcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlanmış, Kısıtlı
- Müttefik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik, Bağdaşık, Bağlaşık, Oyda Bir
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Damgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
- Ateh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunama, Bunaklık
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Senetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
- Memişhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Müstenkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser
- Yağmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmet, Bereket, Bolluk, Çokluk, Siper, Yağış
- Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Yaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermek, Duyurmak, Otlatmak, Neşretmek, Vermek, Yazmak
- Lala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Daye
- Azılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın, Yaramaz, Korkunç
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Dürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Tutya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çinko, Sürme
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- İzahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Egzersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştırma, Meşk, İdman
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü