Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zahmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz, Çabasız, Kolay
- Cinayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Ata Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata
- Yapılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Tabiatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Yabanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Şenelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Keyiflenmek, Serpilmek Yurt Haline Gelmek, Meskun Olmak
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Ukubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
- İşitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
- Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Dikuçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helikopter
- Derebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Kembağal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
- Tokatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapalaklamak
- Hindistan Cevizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hint Kozu
- Alık Salık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- İltica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
- Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Sömürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Utkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Andıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtıra, Ajanda
- Kovalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek, Koşmak, Kovmak, Takip Etmek
- Aşağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
- Abanozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak, Sertleşmek
- Payitaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
- Otel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konakçı, Mihmanhane, Yolcu Evi, Misafirhane
- Paşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Başmak
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- Teşkilatlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Geçindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü