Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Şaşkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmış, Budala, Hindi, Sersem, Akılsız
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Ponpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Üstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dair
- Mevsimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
- Temelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yanlış
- Etnografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbetimsel
- Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Tinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi
- Pehpehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Tedirginlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Yargılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Bindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zam
- Kârlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazançlı
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- İspatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak
- Fevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- Bacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Kıç, Oğlan
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Ambiyans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Tatmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygunluk, Doyum, Kanaatlenme, Kanıktırma, Sağlama
- Yalnızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Salt, Sırf, Tek, Yalnız
- Kanara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salhane, Mezbaha
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Kullanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Mevlüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Sözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü