Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Çıkış Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
- Ökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
- Sakınmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
- İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- Ecmain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tümü, Tamamı
- Polifonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
- İttihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Birlik Kurma, Bir Olma
- Kudretten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Aylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
- Efüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızınım
- Libas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Elbise
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Ara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aralık, Fasıla, Mesafe, Ortam, Boşluk
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- İtfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönüm
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Teşkilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlü
- Mevsimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
- Uyuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Sıcak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsti, Hamam
- Dışbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tömsü, Konveks, Muhaddep
- Koyuvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak, Salmak
- Öfkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı, Kızgın
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Çamurlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Binici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
- Sair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
- Nema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
- Zorlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücbir
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Kabullenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Babaanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
- Özenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Mani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Önleyici
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü