Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Öğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Hamilelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebelik
- Gıcır Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Metfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Pirupak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
- Tosun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Hesaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama
- Zevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
- Tepkili Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jet
- Adepte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu Adapte şeklindedir. Adapte olarak arama yapınız.
- Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
- Sosyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Kerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Ululuk, Büyüklük, Asalet; İyilik, Lütuf
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Kraliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krallık
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Talan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Adaletsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Bildirge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyanname
- Gazaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Vaveyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Hay Küy
- Pasaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Dağınık, Düzensiz, Çapaçul
- Balaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük; Şişman, Gürbüz, Nazik
- Prefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önek
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Profil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanay
- Vuslat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuşma, Görüşme, Ulaşma, Erişme
- Hizip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntü, Deste, Grup, Kısım, Tayfa, Bölük, Klik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü