Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Jupon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçetek
- Amal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler
- Musibetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Vatoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Kararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Tereddüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Arzıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Tahmis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşleme
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Birikmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak
- Pinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
- Ele Geçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
- Abartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
- Sahiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Sütliman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Gürültüsüz, Olaysız
- Mecmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
- Mazeretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazur
- İdrak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Tehlikeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ciddi, Korkulu, Kötü, Netameli
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Yarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Yara
- Kapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Sürüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapılmak
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
- Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Açık Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Müzayede
- Maskelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü