Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Terörizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcılık
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Senet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
- Fınkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Başarısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Bimana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız, Yersiz
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Sahnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşaya Koymak
- Çoğaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksir
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Üzüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
- Kepez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ
- Baştan Savma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Üstünkörü
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Minimini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Ulusçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- Yüzey Şekilleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Mantar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Yaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Bilinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuurlu
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Realist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
- Erkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Serbest, Özgür, Müstakil, Hür
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Gayrimenkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Küçük Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Namütenahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
- Hüccet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Muafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz
- Gece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam, Geceleyin, Tün, Şeb
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü