Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zilli Maa ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Uşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
- Kullanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Kötülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kesmek, Pislemek, Yamanlamak
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Yuhalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
- Münekkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Sifilis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Salpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşek, Sarkık, Tembel
- Etkileyicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karizma
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Klostrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Yer Ürküsü
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- İlah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
- Vizör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç
- Kesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Cerbezeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
- Fayrap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak
- Candan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlikli, İçten, Samimi, Yürekten, Gönülden
- Halifelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilafet
- Depo Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- Şuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Sarmaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılgan
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Yanarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- Şeker Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)
- Şark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü