Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilikle, Çabucak, Hemen
- Mücella kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Talak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşama, Boşanma
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Tüketici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihlakçı, Yoğaltan
- İspirto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol, İçki, Etil Alkol
- Şakşakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
- İpsiz Sapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Serseri
- Kargışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Güzaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Döşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Zanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık, Şüpheli
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Azmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar Vermek
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Dâhil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- İstimzaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
- Provokasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma
- Gözü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözübağlı, Kör Körane
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Renkküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer
- Gevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Kazıbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkeoloji
- Bulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Karışmak
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Deli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Tradisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Pinhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- Trampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Elektronik Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü