Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Gelişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Rahatça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Baytar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veteriner
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Sapık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anormal, Meczup
- Yengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet, Zafer, Galebe, Utku
- Tabakalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmanlaşmak
- Kâgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Bina
- Kırnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Çevik, Güzel, Titiz, Halayık, Oynak, Çevik, Cilveli, Boylu Boslu
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Kesek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezek
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Uzun Dişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı, Tamahkâr
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Eritme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Uykulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
- Dümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artçı
- Alıştım Yandım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
- Siklamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Fosil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Galeyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Parasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Tikel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
- Uyrukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Muvakkati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
- Kütük Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütük
- Çeyrek Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek
- Dikizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Vasıtasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
- Kânunusani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Özdevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm
- Tir Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Seçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyari
- Tekke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dergâh, Hapishane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü