Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Beyanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeç, Bildiri
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Asileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak, İsyan Etmek
- Ünalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diktafon
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Borçlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikraz
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Azatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Nefis İzzeti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzzetinefis
- Rasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılcı, Akli, Ussal, Hesaplı, Ölçülü
- Piyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
- Üst Dikili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstyapı
- Epistemoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
- Kocabaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- İrticalen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlama, Bedaheten
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Hudut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Süssüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çıplak, Düz, Sade, Yalın
- Tavukgötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siğil
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Şahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel, Fevkalade, Harikulade, Güzel
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- Cuşiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
- Düz Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa, Mensur, Nesir
- İskandil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Örümce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
- Belediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uray, İcraiye Komitesi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü