Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Nedim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş
- Yaldızlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- Mahrumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksunluk
- Yeygi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Ezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük
- Beşeriyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Kişiselleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Şuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
- Siyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politik, Siyasi
- Ebedî Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Temelleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- İstihkâmcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
- Davranış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
- Sıçanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Berhayat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Carlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak
- Serinkanlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlılık
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Ezelî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Öncesiz
- Boğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Sarmak
- Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
- Ruhsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Ötede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Açar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Aperitif
- Gönüllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Darılmak, Gücenmek
- Linet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Ket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Islanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Koyun Bakışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Turuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü