Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Yk ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
• Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
• Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
• Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
• Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
• Sütre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
• Aralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Mesafe, Geçenek, Koridor, Yarı Açık, Kânunuevvel, Uygun, Elverişli Durum, Fırsat, Ayakyolu, Fasıla, Sıra, Vakit
• Edim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Fiil, İvaz
• Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
• Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
• Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
• Asamble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
• Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
• Sulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Koyuvermek, Cıvıtmak
• Fors kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
• Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
• Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
• Tamah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
• Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
• Cingelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
• Otorite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
• Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
• Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
• Kertikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
• Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
• Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
• Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
• Sulugözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
• Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
• Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
• Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
• Epik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
• Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
• Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
• Haydutlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya
• Kapama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
• Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
• Babaanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
• Bücür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Kısa Boylu, Bodur
• İltihaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangılanmak, İrinlenmek
• Absorbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü