Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Üstüvane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Baştan Sona kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- Öşürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalıkçı
- Sisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sislenmiş, Bulanık
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Sav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Alkışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Oydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir
- Numaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kotlamak
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- Sarmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helezoni
- Ayaktakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lümpen, Parya
- Tifüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Lekelihumma
- Tasallut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık, Sataşma
- Kay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- Angıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanat
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Eğilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyletmek, Yamulmak, Yatmak
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Efe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Kabadayı, Yiğit, Zeybek
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Şelâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan
- Damar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Soy, Yaradılış, Borucuk
- Doğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit, Tevellüt
- Civelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Sokulgan, Sevimli
- Girev Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haczetmek
- Fırdolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepeçevre
- Kifayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, İktidar, Liyakat, Yetme, Kafi Gelme
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü