Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
nkta ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Beşbıyık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula
- Sünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Uzamak
- Çoğunlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Geceli Gündüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Satıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayilik
- Kıtipiyoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Kötü
- Resimyazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiyeroglif
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- İkna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnandırma, Kandırma, Kanış Verme
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- İnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Direme, Diretme, Direnim
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Hektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüm
- Kümbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Baba, Papaz
- Döşenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru
- İstidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Kabiliyet, Anıklık
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Veriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Kanunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- İmkânsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Tezkere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Pusula, Betik
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Münevver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Ziyalı
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Ütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Katışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
- Kraliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krallık
- Yan Yana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Dolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Tamamlanmak, Kaplamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü