Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
stihdam ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İlaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Doldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kaplamak
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Akamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlık, Sonuçsuzluk, Başarısızlık
- Vahvahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Deyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Kamuoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye, Halkoyu
- Kaknem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Huysuz, Kuru, Sıska
- Muhtel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Hamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü
- Mukaddeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Tünel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delme Yol, Geçit
- Voli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Kazanç, Vurgun
- Kontör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşumluk
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Etkili Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Formasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimlenme, Yetişim
- Tasdik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Plaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Vasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruman, Kayyum, Emanetçi
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Semptom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Numaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kotlamak
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Fakül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benek
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Vardırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek
- Haberci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Muhbir, Müzevir
- Güle Güle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü