Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
zlenti ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Tereddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
- Kritik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek
- Antrepo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Satmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslamak, Vermek
- Dayanırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Mukavemet
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Pasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rulo
- Açımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- Yapıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Kitap, Mahsul, Yayın, Ürün
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- Telef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Yerleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
- Rahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinç, Ak, Geniş, Hafif, Huzur, Keyif, Rahatlık, Sıkıntı, Sükûnet
- Nazir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
- Altın Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Kurtuluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halas, Selamet, Necat
- Döşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Celi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Parlak
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Asli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
- Endikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Hemayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Boduç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Hayâsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
- Sürdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak
- Kartbasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Emmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
- İptila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Müptelalık
- Gül Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buket
- Galibiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Yengi, Zafer
- Kasılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
- Bindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zam
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Zühre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Venüs
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü