Ali Tutkun ile ilgili hikâyeler öyküler

Ali Tutkun ile ilgili hikâyeler öyküler

Dayak

DAYAK Akşamdan beri başı ağrıyordu. Büyük ihtimalle hasta olacaktı, belki olmuştu bile. Akşam yemeğinin üzerinden neredeyse dört saat geçmişti ve her akşam olduğu gibi yine acıkmıştı. Her akşam olduğu gibi bu akşam da yine yatağa aç girmişti. Yatılı okulda dolaba ekmek saklamak yasak olmasına rağmen yine de buna cesaret eden ve şu anda bayat ekmek dilimlerini iştahla kemiren çocukla...devamını oku

Yayın

YAYIN Hayatım boyunca yakaladığım en büyük balığı nasıl yakaladığımı anlatacağım şimdi size. Daha sekiz- dokuz yaşlarındayım. Babam köprünün yanında altı dönümlük bir mera satın aldı. Mera dediğime bakmayın, sadece iki dönüm kadarı açıklıkolan göl kenarında kare şeklinde bir ılgın ormanı. Meranın alt tarafı, yani göle kadar olan kısmı da sazlık ve kamışlık....devamını oku

Nimet

NİMET Adam yetmiş - yetmiş beş yaşlarında görünüyordu. Çok zayıf ve kamburdu. Elinde kararıp eğilmiş bir baston vardı. Tıraşı çoktan geçmiş olan saçı ve sakalı birbirine karışmıştı. Eski ve kirli bir paltoya sımsıkı bürünmüştü. Ayaklarında bağcıkları bile olmayan eski, yırtık bir postal vardı. Soğuktan morarmış ayaklarında çorap da yoktu. Peşinden yine k...devamını oku

Kıvılcım (Hayvan Sevgisi)

KIVILCIM (Hayvan sevgisi) Dudu kadın biraz hava almak için çıktığı alçak tepenin üstünde, irice bir kayanın yanına çöküverdi. Tepeye çıkana kadar oldukça yorulmuş, soluk soluğa kalmıştı. Oysa çocukluğunda bir solukta çıkıverirdi bu yokuşu. Her geçen yıl bu tepe sanki daha bir yükseliyor, yokuş daha bir dikleşiyordu. Sırtını büyücek b...devamını oku

Kuduz (Hayvan Sevgisi)

KUDUZ (Hayvan Sevgisi) -Çocuklar kaçın! Bu tarafa doğru koşun! Bırakın top oynamayı! Kuduz köpek geliyor! Evimizin hemen yanındaki boş arsada iri taşlardan karşılıklı iki kale yapmış, patlak bir lastik topla futbol oynuyorduk. On kişi kadardık. Sesin geldiği tarafa bakınca babamın çiftesini almak için ayakkabılarını bile çıkarmadan bizim eve daldığını gördük. İlk şaş...devamını oku

Kuduz

KUDUZ (Hayvan Sevgisi) -Çocuklar kaçın! Bu tarafa doğru koşun! Bırakın top oynamayı! Kuduz köpek geliyor! Evimizin hemen yanındaki boş arsada iri taşlardan karşılıklı iki kale yapmış, patlak bir lastik topla futbol oynuyorduk. On kişi kadardık. Sesin geldiği tarafa bakınca babamın çiftesini almak için ayakkabılarını bile çıkarmadan bizim eve daldığını gördük. İlk şaş...devamını oku

Tereke

TEREKE (MİRAS) Yokuşu ağır ağır çıktı. Çünkü biraz hızlansa soluk soluğa kalıyordu. Kabullenmek zor olsa da yaş kemale ermiş, yıllar onu yavaş yavaş yaşlandırmıştı. Çok çok uzun yaşamak istiyordu oysa. Hatta hiç ölmemek! Şanslı bir ihtiyardı o. Hep böyle derdi çevresindekilere. Üç evlat büyütmüş, hepsini evlendirmiş, iş güç...devamını oku

Cesaret

CESARET Nihayet bu sene ilkokul bitti. Beş yıl göz açıp kapayana kadar geçiverdi. Arslan öğretmendi ilk öğretmenim. Doğuluydu, Türkçesi aksanlıydı, bizim komşumuzdu, Hakan adında küçük bir oğlu vardı. Pek dövdüğünü hatırlamıyorum. İyi bir adamdı. Bir yıl kaldı bizim köyde, sonra tayini çıktı. Sanırım köye elektrik getirme ç...devamını oku

Nezaket

Bir işim için Kemeraltı?na gitmiş oradan dönüyordum. Bornova istasyonunda metrodan inip otobüs durağına yöneldim. 267 nolu Mevlana Mahallesi otobüsü durakta bekliyordu ama henüz kapısı açık değildi. Belli ki hareket saati daha gelmemişti. Ön kapıdan başlayıp arkaya doğru uzanan bir kuyruk vardı. Ben de kuyruğun en arkasına geçip şoförün kapıyı açmasını b...devamını oku

Şaka

ŞAKA / Ali TUTKUN Bahardan çok yaza benzeyen, güneşin toprakta kalan son nem kırıntısını da buharlaştırmak için her yeri kavurduğu bir mayıs günüydü. Ağabeyimden bana miras kalan ve her zaman tüm kitap ve defterlerim içinde olduğu için ağırlığı dörtte bir ağırlığıma denk gelen eski okul çantam yine sırtımdaydı. Okul yolu sanki uzadıkça uzuyordu. Nihaye...devamını oku

Rıdvan

RIDVAN Rıdvan yağmurlu, soğuk bir Mart günü dünyaya geldi. O yılın sonunda, soğuk bir sonbahar sabahı aramızdan ayrıldığı ana kadar, bir kuzu gibi değil bir kardeşimiz gibi sevildi. Takvimlere göre ilkbahar gelmiş olsa da havalar henüz tam ısınmamıştı. Soğuklar ?Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır? sözünü haklı çıkarmak istermiş gibi inatla devam ediyo...devamını oku

Can Dostum

CAN DOSTUM / ALİ TUTKUN Boydak Mehmet için o gün de diğer tüm günlerden farksız başlamıştı. Gece boyunca sızlayan eklemlerinin verdiği ızdırabı duymamaya çalışarak, bir türlü ısınmayan ağır ve nemli, pamuklu yorganın altında bir sağa bir sola dönüp durmuştu. Zaman zaman dalar gibi olduğu anlarda bölük pörçük rüyalar görmüş ama uyandı...devamını oku

Yeni Bilgelik Öyküleri Hikâyeleri

Ali Tutkun ile ilgili hikâyeler öyküler