Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çalışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat, Becerikli, İşgüzarlık, Aktif, Faal
- Kılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Yapmak
- Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Misli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Katı
- Hacer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- İtilaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Muhtemel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulur, Beklenir, Olası, İhtimalî, Mümkün
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- İştiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştah
- Lekeli Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- Kurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessis
- Alaşağı Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Kovmak
- Tam Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli
- Toplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koleksiyon
- Eğmeçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Sari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Bulaşkan, Geçici, Geçen, Bulaşık,
- Aperitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar
- Frame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Mezarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
- Henüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Fayans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Bitmeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- Tedbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
- Sarraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Patron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveren, Biçit, Kalıp, Sahip
- Ayı Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fok
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Döl Eşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Son
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
- Berraklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenmek, Durulaşmak, Saydamlaşmak, Netleşmek, Anlaşmak
- Beğeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevk, Gusto, Tabiat
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Taşımacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü