Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Resmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamusal, Ciddi, Senlibenli Olmayan, Ormel
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Laf Anlamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Sada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Nişasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ket
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Prensip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
- Tombullaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Takdim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak
- Harman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harmanlamak
- Darağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
- Hidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru Yol
- Kim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ki
- Hasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Rakip, Yağı, Antagonist, Anaz
- Hatim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- İşret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki
- Yanaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Çökük
- Figan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnleme, İnilti, Çığlık
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Deterjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Berhudar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Berhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Tesadüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
- Muhtelit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Tersine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
- Bihuzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Huzursuz
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Potansiyel Farkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Yük Odası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Çetince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
- Ozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Şair
- Ateş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
- Teklifsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerisizce, Laubali
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü