Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Muadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Denklem
- Evrensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alemşümul, Üniversal
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
- Hevesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aç, Heveskâr, İstekli, Tutku
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Engin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz
- Değerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Kalburüstü, Kibar, Kıymetli, Muteber, Saygınlık
- Tırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Repertuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık, Oyun Listesi, Rol Listesi, Müzik Parçaları
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- Tahkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
- Sonraya Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Kerte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti
- Kompozitör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr
- Gözenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Eloğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, El, Koca, Yabancı
- Begayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Matkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
- Arz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Sunum, Bilgi Verme, Yeryüzü, Yerküre, Yer Yuvarlağı, Dünya, En, Maruzat, Yer
- Yandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftarlık
- Açgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Haris, İhtiraslı, Tamahkâr
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Tahlil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek
- Karakteristik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksel, Özyapısal
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- İstilacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstevli
- Hipopotam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Aygırı
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Müptedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
- Setretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü