Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çiftteker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Yatak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
- Kuyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Yataklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Müheyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır
- Muavenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Muvafakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylama, Onama
- Yâd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Realizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçilik
- Mirasçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vâris, Kalıtçı
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Kıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Isırmak
- Küçük Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dere
- Abstreleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirme, Soyutlaştırma
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Teşekkül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Oluşmak
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Üst Dikili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstyapı
- Tıpkısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşi, Aynı, Örnek
- Hile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
- İtham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Suçlu Görme
- Leçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başörtüsü
- Dümenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Nakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Yontucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraş
- Asetat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Dayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Cesur, Havadar, Kabadayı, Yiğit
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Zinhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asla, Sakın, Kesinlikle, Olmaya Ki
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- Dünya Malı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servet, Varlık
- Halk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
- İhracatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satımcılık
- Muamma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik, Bilinmezlik, Bilmece
- Oluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü