Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ölçüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek
- Merkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- İşitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Yargılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
- Mizah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülmece
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Tecimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar
- Birtakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi, Kimisi
- Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Sözdizimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentaks
- Sona Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Ferdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi, Özel, Bireysel, Kişisel, Tek Başına, Tekçe
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Biaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aman Vermez, Gaddar, Zalim
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Hatip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmacı, Aytaç, Natık
- Meşal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Nispet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Oran, Bağıntı, İlinti, İnat Olarak
- Rakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım
- Irlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
- Pankart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uranlık
- Kredi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Güven, İtibar, Para, Saygınlık
- Akvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavimler, Uluslar
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Pençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El
- Tenhalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlaşmak, Boşalmak
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- Hışımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Tasarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur, Dizayn
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- Isınamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Kemer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayış, Kuşak
- Beyaz Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
- Sempati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Sıcaklık, Cana Yakınlık, Sıcakkanlılık, Sevgiye Anıklık, Duygudaşlık
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü