Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Tababet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik, Tıp
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Lehtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar, Yandaş
- Repertuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık, Oyun Listesi, Rol Listesi, Müzik Parçaları
- Tabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sal
- Şad Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinmek
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Teorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Gergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Gerçekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Tutmak, Tahakkuk Etmek
- Kahpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, Fahişe
- Sıkı Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sansür
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Açıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah, Tavzih
- Kumarbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Etki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Tedricen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitgide, Giderek, Yavaş Yavaş, Azar Azar, Derece Derece
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Mantinota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Serencam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet
- Zelil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
- Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- İvinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
- Sâri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Şişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Kapkaççı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Üstünkörü
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü