Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mantinota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- İrrasyonalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışılık
- Gözetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Tayyetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Yok Etmek
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Hassas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Peşinatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülsüz
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Fayans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Alma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, İktibas, Kabız, Transfer
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Pat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassı, Basık
- Eklenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksesuar
- Kefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
- Yitirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- İcmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Özet
- Ortaya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dökmek
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- İhtimam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet, Özen, Özenme, Dikkatli Davranma, İtina
- Bildirge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyanname
- Mahcup Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Morarmak, Şişmek, Utanmak
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Disiplin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturga, Sıkı, Düzen, Zapturapt
- Sudan Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Bilgiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala
- Özgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal, Otantik, Özünemahsus, Asıl
- Muanid kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diretken
- Sarmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helezoni
- Sorumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Mütefekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
- Ağir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Değerli
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Marşandiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı
- Kirşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pudra
- Rakkase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü