Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Acul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
- Azarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Abırlamak, Biabır Etmek, Çıkışmak, Darılmak, Haşlamak, Paylamak, Tanlamak, Terslemek
- Kesbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
- Doğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
- Vasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek
- İtidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
- Boşaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfrağ
- Ses Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Belirti, Haber, İz
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- İtimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güven, Güvenç
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Yöntemince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmen
- Emir Subayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
- Haberleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Muhabere
- Alkışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
- Sedimantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
- Rayiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koku
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Laden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
- Şamdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Vargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
- İzlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlev
- Satıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Yetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Hoşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü