Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
- Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Koordinatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Tulü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
- Ulular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Hak Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Hareketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimli, Aktif, Atak, Canlı, Faal, Kıvrak, Oynak, Devingen, Müteharrik
- Maceracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- Kefere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
- Halkoylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Referandum
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Sebzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Tarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Derdest Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak
- Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Kurtarıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halaskâr, Kurtaran
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Mey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Şarap
- Kur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Kay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
- Dikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağaç, Amut, Direk, Fidan
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Fiksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Bulanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
- Aydınlatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavzih
- Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Sızmak, Uzaklaşmak, Benzemek, Girmek, Kaçınmak, Kırmak, Koşmak, Sıvışmak, Tüymek, Yok Olmak, Firar Etmek
- Ahbaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
- Stüasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Bunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh Getirmiş Olan Kimse, Matuh
- Kazamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü