Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İsim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, İnsan, Kişi
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Erkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikiz
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Olamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız, Gayri Mümkün
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Tüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
- Kaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Zırva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Boş Söylemek, Boşboğazlık, Cefengiyat, Boş, Anlamsız, Saçma Sapan
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Vadeli Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Pul
- Hatime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsöz, Son, Sonuç
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Peylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek
- Kükürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Çağ Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne, Muasır Olmayan
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Batma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulma, Gömülme, İnkıraz, Dağılma, Çöküş, Yok Olma, Son Bulma, Çökme
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Niyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma, Dilek, Yakarma
- Cezbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşku
- Riyakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü
- İvazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Jurnalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz, Muhbir, Fitleyici
- Niçe Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçar
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- İvaz Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame
- Yerleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Düzen
- Alayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Övünme
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Meyletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Yeltemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü