Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şahin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan, Sungur
- Stadyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spor Alanı
- İhtiyatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Ala Bula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
- Terelelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
- Hürmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak
- Dost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
- Patadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Tifo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Yatalak, Karahumma
- İstifra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusma
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Sonra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
- İkiyüzlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riya
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
- Ekalliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Azlık
- Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Hazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amade, Tayyar, Anik, Müheya
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Muharebe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Geçerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarlı, Makbul, Muteber
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Aytaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekellim, Hatip
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Palan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Iskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Tanıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanış, Yâr, Dost
- Zirai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımsal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü