Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Kinaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
- Dipnot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşiye, Esletme
- Dış Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
- Şafak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık
- Gecelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konaklamak
- Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- Anestezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyum Yitimi, Duyumsuzlaştırma
- Mümasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Öldürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Gafillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Şoven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz Ulusçu
- Örgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Pelenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplan, Pars
- Keyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiyet, Esrar, Hatır, Hava, Heves, Huzur, İstek, Rahat, Sağlık, Zevk, Esenlik
- Se kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Söyleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam
- Çökkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz
- Üstlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Pislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir, Dışkı, Kötü, Necaset
- Tebelleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Kinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Çakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, Yara
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- İptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü