Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Bilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girimlik
- Bilinçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
- İkrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul Etmek, Söylemek
- Harlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek
- Öncü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Birinci, Kılavuz, Önder, Pişdar
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Danışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Feyizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Dilmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirici, Çevirmen, Tercüman
- Mevkut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Omlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygana
- Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Yakasız Mintan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Aborda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanaşmak
- Baba Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amca
- Asansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürge
- Şimdiye Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâlâ
- Kefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Fakirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Cemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Cümle, Hep
- Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Geçmek, Konaklamak, Konmak, Oturmak, Tutmak, Yaşamak, Yetinmek
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Uzanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
- Istılahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimsel
- Kökler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Kembağal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Semaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynavuk
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Temsil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Olgunlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü