Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ajan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Natamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik
- Ciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, İç, Yürek
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Haşırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
- Talebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrencilik
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Asap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir, Sinirler
- Zikrolunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Bağdaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homojen, Mütecanis
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Sıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Zorlamak
- Başkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Uzlaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Yıpranmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külüstür
- Uyuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Geçindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak
- Bahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Irlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
- Kese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestirme
- Kâhinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
- Veraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Başkalaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihale, Metamorfizm
- Zülüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- İnternet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örüt Ağ, Genel Ağ
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü