Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Transparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam, Şeffaf
- Eli Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Bonkör
- Sportmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Tilmiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Evla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ, Daha İyi
- Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
- Serkeşlik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Tonmayster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses Yönetmeni
- Hasis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Cimri, Değersiz, Eli Sıkı, Pinti, Alçak
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Münteşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Üstünkörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Gelişigüzel, Sathi, Yalandan, Yarım Yamalak, Yüngül
- Pompa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişireç
- Konveks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Pavkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulumak
- Motivasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdülenme, İsteklenme
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Patchwork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Zedelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma
- Düzlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Ortam, Yassı, Müstevi
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- Sulu Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Limon
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Frekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
- Hafiflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Havadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Lambacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ampul
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- İradesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençsiz
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Sarkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü