Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- Taramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Mahcubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
- Kıvançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun, Mutlu
- Sabah Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Gacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Kadın, Metres, Sevgili
- Buruşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırış Kırış, Pürüzlü, Kıvrım Kıvrım
- Volkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Kocabaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- Dallı Güllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- İtimat Reyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven Oyu
- Olası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Muhtemel
- Ajite Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Tabur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
- Kalker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- Recmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlamak
- Buket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül Destesi, Güldeste
- Ya da kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yahut, Veya
- Muhammen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Öğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek
- Kültürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Yanılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Hata
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
- Kullanılmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Vali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlteber, İlbay
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Şenelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Keyiflenmek, Serpilmek Yurt Haline Gelmek, Meskun Olmak
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Demet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Çiçek Bağlamı, Deste, Huzme, Lifli Kordon, Kelep, Kalın Kaytan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü