Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Volkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
- Mufassal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- Yasalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
- Çözünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek
- Zırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Yağış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Sembol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Simge
- Platonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platonculuk
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
- Şeklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
- Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
- Kökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köklemek
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- İbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emzik, Kenar, Köşe, Uç
- Teorisyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Maaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Âbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşevi, Gök, Mavi
- Etkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Kent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
- Umde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
- Yaşlılar Yurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Renin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, Haykırış
- Kanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Observasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Katmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlama
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Ah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Sonuçlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neticelendirme
- İzzetüikbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü