Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Almanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Kendir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
- Yetenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabiliyet, Beceri, İstidat, Kapasite, Kudret
- Yığıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Toplantı
- Kavrulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Başarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Performans
- Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Maşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum
- Bozulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- Baziçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
- Animasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Uyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Hece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslem
- İnat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
- Taşıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Versiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlama, Sürüm, Yorum
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- Tebliğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Çıkış, Maruza, Bildirme, Eriştirme, Değirme
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Kamulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstimlâk Etmek
- Gön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kösele
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Dağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Ilgım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serap
- Gazaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- Satıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzeri, Yüz, Yüzey
- Baldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümce
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Süfera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçiler
- İhtiyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
- Şerefli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlu
- Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Karasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berri
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Para Cüzdanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü