Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Amut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme, Dikey, Topuz
- Manivela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç, Kaldıraç
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Misk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mis
- Paranoya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Beher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Bir
- Bası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tab
- Bilgelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Hikmet, Vukuf
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Nehari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatısız, Gündüzlü
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- Fonetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Sirkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
- İliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğmelemek
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Mangiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Kırağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jale
- Tepinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevir
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- İptidai Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Sair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Kamuoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye, Halkoyu
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Sabaha Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seherecen
- Tırabzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhaccer
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Battal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
- Adapte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlanma
- Pasaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü