Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek
- Eyalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra, Vilayet
- Bardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Testi
- Cinsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
- Memur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Hatırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
- Düzenbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
- Mihmanhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otel
- Afişe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Ardışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Sıcaklıkölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Termometre
- Komite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen
- Ampul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lambacık
- Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Şad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Neşeli, Sevimli, Sevinen, Memnun
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Teşkilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Meşrep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış
- Kapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
- Tatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- Yeniyetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Saçmalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Sızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Sıvışmak, Yayılmak
- Asetat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Fit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Razılaşma
- Tazelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilemek, Tekrarlamak
- Tartaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalanmak
- Kesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü