Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsim, Nam, Şöhret, Ün
- Cahillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Geçiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçilme, Geçme, İntikal, Transfer
- Hidroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subilim
- Tümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Giderek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş
- Nimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç
- Yerinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak, Acınmak, Teessüf Etmek, Pişman Olmak
- Doldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kaplamak
- Hav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pamuk
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Yan Yana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Kermen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar, Kale
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Prodüktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
- Varlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varsıl, Variyetli, Varlı
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Pratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
- Gökkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkım, Eleğimsağma, Ebemkuşağı
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Yırtıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Girişken, Hafifmeşrep, Oynak
- İşret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Lügat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük
- Sangılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek
- Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzu
- Müselsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardışık
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Ayrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Beslengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlatlık, Hizmetçi
- Çıngar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Kestirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü