Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- İstisnasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
- Hoşlanır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak
- Aynı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
- Nüfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Kural kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam
- Kokteyl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
- Deniz Hamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- İndirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kapamak, Kırmak
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Enayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Budala, Giç, Ördek, Sarsak, Bön
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- İkilem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Akort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
- Yordam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fare
- Masumca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Tezevvüç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Öşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
- Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Müstehcen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizce, Açık Saçık
- Kiyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varışlılık, Akıllılık
- Kısaboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Apışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Yorgun
- Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Paçoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Güvenilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kancık
- Kere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez, Sefer, Yol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü